LINKEDIN MARKETING

Müşteri Olarak Hangisine Daha Çok Güvenirsiniz?Markalara mı yoksa kişilere mi?

LINKEDIN MARKETING

Taner Güdükoğlu

LinkedIn, Düşünce Lideri Reklamları adında yeni bir uygulamaya başlayacağını duyurdu. İngilizcesi de Thought Leader Ads…

Bu yeni reklam modeli sayesinde, şirketler artık kendi çalışanlarının veya herhangi bir LinkedIn kullanıcısının gönderilerini sponsorlu içerik haline getirerek daha geniş bir kitleye ulaştırabilecek. Yani artık yalnızca markaların paylaşımlarını değil, bireylerin içeriklerini de reklam olarak göreceğiz. LinkedIn, bu yeniliği şu ifadelerle duyuruyor:

“Karar vericilerin %73’ü*, bir kuruluşun düşünce liderliği içeriklerini pazarlama materyallerine veya ürün sayfalarına göre daha güvenilir buluyor. Bu yeni reklam formatımız, markaların çalışanları dışındaki sesleri de öne çıkararak, müşteri referansları gibi güvenilir bilgilerle hedef kitlelerine ulaşmalarını sağlayacak.”

Özetlemek gerekirse; her 4 kişiden 3’ü, markaların pazarlama materyallerine kıyasla bireylerin paylaşımlarını daha güvenilir buluyor. Instagram'daki influencer marketing'in yükselişi de zaten bunu açıkça gösteriyor. Benzer şekilde, LinkedIn’de bir şirketin lideri/yöneticisi eğer isterse, hızlı bir şekilde etkileşim ve takipçi sayısıyla kendi markasından daha güçlü bir hale gelebiliyor. Linkedin algoritması, doğal olarak, profesyonellere markalardan daha çok öncelik veriyor. Tıpkı diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi LinkedIn de markaların büyümesinin tamamen organik olmasını istemez, çünkü ticari bir işletme, hizmet aldığı platforma bunun karşılığında bir bedel ödemelidir.

LinkedIn, influencer gelirlerine ortak mı olacak?

Linkedin’in açıklamasında satır aralarında dikkat çeken bir detay var: Eğer bir kişi Düşünce Lideri kampanyasına dahil edilirse, bu işbirliği için ödeme almayacağını açıkça belirtmek zorunda. Görünen o ki LinkedIn kontrol edemediği ticari etkileşimlerden gelir elde etmenin yollarını arıyor. Çünkü bu açıklamadan anlıyoruz ki; içerik oluşturucusu bu işten sadece “ek tanıtım” faydası elde edecek.

Bir varsayım: Gelecekte Düşünce Lideri kampanyalarına dahil olmayan LinkedIn influencer'larının etkileşimlerinde ciddi bir düşüş görür müyüz? Ne dersiniz?

Twitter’ın düşünce liderliği pozisyonu

Bir not düşmek gerekirse, düşünce liderliği platformu aslında ilk başta Twitter’dı. Ancak LinkedIn, attığı stratejik adımlarla Twitter/X’e güçlü bir alternatif haline geldi. Bunun en büyük sebebi: Twitter/X’te bir kişiye güvenmek istesek de, çoğunlukla gerçek kimliklerinin arkasına saklanan sanal karakterlerle karşılaşıyorduk. LinkedIn’de ise bir kişi bir düşüncesini savunduğunda bunu tüm geçmişi ve itibarını da ortaya koyarak yapıyor. Bu da doğal olarak Linkedin’de daha güvenilir düşünce liderlerinin ortaya çıkmasını sağlıyor. LinkedIn’in bu yeni hamlesinin pazarlama dünyasında ne gibi değişimlere yol açacağını hep birlikte göreceğiz.

Meraklısı için: Kişisel iletiler, nasıl reklama dönüşecek?

Öncelikle; Kullanıcılar ise, gönderinin üst kısmındaki şeffaflık etiketi aracılığıyla bu içeriğin sponsorlu olduğunu görebilecekler.
“LinkedIn Campaign Manager’de Oturum açtıktan sonra, sponsorlamak istediğiniz içerik için kişiyi (isimle) – 1. veya 2. derece bağlantı – veya gönderiyi (URL ile) arama seçeneğine sahip olacaksınız.
Arama, işletmenizin tanıtabileceği bu üyeye ait gönderilerin bir listesini sunacak.
Düşünce Lideri reklamları, marka bilinirliği veya etkileşim kampanyaları için kullanılabilir ve yalnızca tek görüntü veya video gönderileri için geçerlidir.
Bu nedenle, şu aşamada doğrudan metin güncellemeleri, anketler veya slayt gösterisi tarzı PDF yüklemeleri kullanılamaz.
Tanıtmak istediğiniz bir gönderiyi seçtikten sonra, içerik oluşturucu bu belirli isteği “onaylayabileceği” veya “reddedebileceği” bir bildirim alacak.

* Kaynak: https://www.edelman.com/expertise/Business-Marketing/2024-b2b-thought-leadership-report

footer-seperator

@ The Box. All Rights Reserved